Yönetim korkusu ya da Lider Korkusu, liderlerin kasıtlı veya kasıtsız olarak kurumsal ve kişisel hedeflere ulaşmak için bir araç olarak yarattığı korku olarak tanımlanabilir. Ne yazık ki bu durum, her çalışanın kariyerinin bir noktasında yaşadığı bir deneyimdir. Aslında, kişinin kariyerinin bir noktasında Lider Korkusu yaşamak, bu davranışın daha sonra liderlik rolündeki kariyerinde tekrarlanmasına neden olabilir. Geleceğin liderleri yönetim tarzlarını genellikle kariyerlerinde daha önce rapor verdikleri ve taklit ettikleri liderlere göre modelledikleri için korku varsa genellikle çok uzaklaşmaz.

Talihsiz bir gerçek olarak korku bazen işlerin yapılmasını sağlayabilir. Ancak bu durum uzun vadede bir motivasyon aracı olarak etkili değildir. Korku insanların dikkatini çeker ve keskin bir tepkiye neden olur. Korku, insanları harekete geçirebilir, ancak korku faktörünü ortadan kaldırmak veya azaltmak, aslında performansı iyileştirecek, kayıp ve kaynak israfını azaltacak, çalışanların organizasyondaki tutumunu ve moralini büyük ölçüde iyileştirecek ve organizasyonun kültürünü önemli ölçüde değiştirecektir.

Liderlerin zaman zaman öfkelenmek için haklı nedenleri olabilir. Duruma uygun zamanlarda agresif ve sert adımlar atmaları gerekebilir. Sorumlu ve akılcı bir şekilde kullanıldığında bu eylemler kurumsal yapıdaki insanlar tarafından kabul görmekte ve hatta saygı duyulmaktadır. Ancak, bir lider gerekçe göstermeden sürekli öfkesini etrafa saçıyorsa kesinlikle bir sorun vardır. Düşmanca, zehirli ve güvensiz bir çalışma ortamı yaratılır. Böyle bir liderle çalışmak, sürekli baskı altında hissetmek olacaktır. Korku nihai kontrol mekanizması olabilir. İnsanlara istediklerini yaptırmak için sürekli korku kullanan liderler, aslında kendilerini zayıf bir konuma sokarlar. İnsanlar, gerçek sorunlardan ziyade patronun ruh haline göre cevap vermeye başlar. Körü körüne bir itaat atmosferi yaratmak, hatta Liderlerin Korkusuna dayalı bir kültür yaratmak, astlardan patrona geri bildirimi yok edecektir. Her sabah çalışanlar arasında sorulan soru genellikle “patronun ruh hali bugün nasıl?” ve bu durum işlerine konsantre olup verimli çalışmalarını engeller.
