İş Ortamında Kişilik Modelleri

Her ofiste ya da işyerinde iş arkadaşlarımız ile ilişki içerisinde oluruz. Bu ilişkiler kimi zaman iş arkadaşlığı sınırlarında çıkar ve farklı bir hal alır. Çoğunlukla ise sadece çalıştığımız ortamda birlikte oluruz. Hayatımızın nerdeyse 3 te 1’i çalıştığımız yerde geçer ve bu insanlarla ailemiz kadar çok görüşürüz. O yüzden iletişimimiz çok önemlidir. Parmak izi gibi karakterler de kişiye özgüdür. Her insan farklı davranır ve bu bizim sayısız ihtimalde insan ile karşılaşmamıza sebep olur. Genel olarak işyerinde çalışma şekillerine ve davranışlarına göre bazı kategoriler belirleyebiliriz.

Merkezci Tipler: Kendi başına karar alamadığı için her şeyi merkez ofisteki bir üst yetkiliye danışan ve süreçlerin uzamasına sebep olan çalışanlardır. Bazen takım liderleri veya müdürlerini ezen bu modeller, işlerin yavaşlamasına ve olup biten her şeyin merkeze aktarılmasına sebep olur.

Her Mailde CC’ye Yöneticileri Ekleyenler: Bu kişiler müthiş birer gammazcı rolündedir. Aranızda çok rahat halledebileceğiniz bazı durumları size mail atarken CC’ye yöneticiyi de eklerler. Özellikle sizden bir işi tamamlamanızı isterken bunu çok sık yaparlar. “Bak CC’de bölge müdürü de var. İstersen yapma. Hadi bakalım!” dercesine eklenir yöneticiler.

Dedikoducu Çalışanlar: Özel hayatımızda da sevmediğimiz dedikoducu insanlar iş hayatında hiç ama hiç çekilmezler. Sizden duyduğunu, sizin duymasını istemediğiniz birine aktarma konusunda uzmandırlar.

Sempatik Olmaya Çalışıp Beceremeyenler: Bu kişiler bir türlü sempatik olamaz. Dizilerde izlediği veya ofiste başkalarından gördüğü o sevimli hareketleri uygulamaya kalkar fakat olabildiğince itici olurlar.

İşini Çok Ama Çok Önemseyenler: İşini önemsemek iyi bir davranıştır. Yine de bazı durumlarda sinir bozucu olabilir. Örneğin Ayşe’ye gel bir çay arası verelim dediğinizde sizi hep ret eder. Ayşe’nin çay saati mesai saatinin bitiminden yarım saat sonradır. Bu kişiler çalışma çıtasını yükselttiği için sevilmezler.

Sürekli Geç Kalanlar: İşine sürekli geç kalanlar, geç kalarak size ekstra iş yüklerler. Bazen de bu durum sizi geç kalan kişinin sekreteri yapar.

Şikâyetçiler: İlkokulda ödevinizi yapmadığınızda “Mehmet ödevini yapmamış” diyen kişilerdir. Büyüyüp işe girdiklerinde bu alışkanlıkları devam eder. Onu olumsuz etkilemeyen durumları dahi şikâyet etmekten çekinmezler.

İşini Sevmeyenler: İşini sevmez ama çalışmaya devam eder. Çünkü iş değişikliği yaptıklarında yeni işlerini de sevmeyecek olmaları muhtemeldir.

Çok Bilmiş, Çok Görmüş Tecrübeler: Onlar tüm rakiplerle çalışmış ve en son sizin çalıştığınız firmaya gelen tiplerdir. Her şeyi eleştirirler. “Biz böyle yapmazdık” ile başlayan cümleleri her defasında size işinizi yeniden öğretir niteliktedir.

Dikkat Problemi Maksimum Olanlar: Bu kişilere bir şey anlatırsınız; ilk etapta dinliyormuş gibi görünür fakat sözünüz bittiğinde tepki vermezler. Çünkü bedenen ordadırlar. Ruhen nerede oldukları bilinmez.

Hiçbir Konuda Yardımcı Olamayanlar: Onlar şirkette eskidir ama nasıl o kadar uzun süre çalışabildiğine anlam veremezsiniz. Hangi konuda destek isterseniz isteyin, “bilmiyorum ki” diye cevap verirler. “Nasıl bilmezsin, yıllardır hiç mi yapmadın” derseniz “neyi?” cevabını almanız muhtemeldir.

Sevgi Kelebeği Olanlar: Bu tiplerden sakın ha bir şey istemeyin. “Zımba telin var mı?” dediğinizde, “Tabi ki arkadaşım, senin için zımba teli kutumu dahi feda ederim. Şuan yoksa bile koşup kırtasiyeden alırım” gibi cevaplar vererek istediğiniz şeyin onun maaşıymış gibi vicdan muhasebesi yapmanıza neden olurlar.

Canlı Bombalar: genellikle öfkelidir. Müşteriye kızar klavyeyi kırar, patrona kızar ahizeyi kırar. Ortamın gerginleşmesini sağlayan insanlardır.